5 Eylül 2009 Cumartesi







Yaz



uzunca bir aradan sonra yine birlikte....



Abimler geliyor, yoldalar ve geldilerr derken temmuz ağustostan bişey anlamadık hatta onları geriye gönderdik, hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz ..gurbet işi zor iş, gidene mi kalana mı?? bilmiyorum. bizim için oldukça hüzünlü ,hem gelmeleri hem gitmeleri .gelmeleri sevindirici tabii ama gitmeleri aklımıza gelince sevinç hüzünle karışıyor, dur bi gelsinler değil mi ??olmaz!! gitmelerini de düşünüp ,hüzünlenmemiz lazım:)işte böyle ...bu sene yaz, şenlikli ve koşuşturmacalı geçti ama hava, pek izin vermedi deniz keyfine... alabildiğine rüzgar, patlak bir hava olsun genede yaz yazdır:) ve kışa inat en sevdiğim mevsimdir kendisi ,yaz çocuğu olduğumdan mıdır?? bilinmez ..mordoğan'daydık bu sene geçen senelere farkla, bide buraları deneyelim dedik ama yolun virajı,beni gerdi anladım ki kendim kullanmadığım zaman, yol beni geriyor... neyse bizimkiler dönmemize yakın dediler ki; ''karaburun'a gidelim'' ii dedik... kalktık hazırlandık ,20 km ne olcak en fazla yarım saat diye düşünüyorum... aman allahım o ne yol öyle, dar ve virajlı aşağısı uçurum gittik 20 km yi nerdeyse bir saatte gerim gerim gerim gerilerekten vardık... neyse bir siteye girdik hem bakalım neresi burası hem de ev var mıdır acaba?? diye... bana bedava verseler oturmam orda ama, neyse bi koy azizim dergilerde ki resimler gibi ...deniz, 3 renk dibi görünüyor tepeden sanki akvaryum ,sanki havuz... yok böyle bir güzellik, dağın tepesine kurmuşlar siteyi aşağıya kadar uzun merdivenler temiz ,düzenli bir site... yanımıza bir beyefendi geldi, site yöneticiymiş ''nerelesiniz''??dedi'' karşıyaka 'lı'' dedik ''94 senesin de ben de Karşıyaka Lisesi'nde öğretmenlik yaptım ,çok severim karşıyaka' yı'' dedi ''bizde'' dedik:) Atatürkçü Düşünce Derneği'nin de Karşıyaka başkanıymış. ama adam istanbul'lu, ona rağmen ,bir Karşıyaka ve Atatürk aşığı ...şaşırmamak işten değil... bilgili ve kültürlü ve tam bir beyefendi neyse ...dediki '' isterseniz aşağıda bir koy var ,denizi kumluk çocuklarla falan daha rahat denize girebileceğiniz bir yer'' malum çocuklar da var... ii dedik dediği yeri bulduk ama yol yok ! Abartmıyorum,, daracık bir toprak yol karşıdan araba gelse geçecek yer yok ...o kadar!! aşağısı, uçurum anlık bir hata doğru aşağıya... Allah korusun. neyse, gene gerim gerim gerildiğimi söylemesem de olur değilmi?:) ama böyle bir deniz böyle bir koy yok azizim... deniz mükemmel ve ötesi pırıl pırıl diğer taraftaki gibi üç renk ama nasıl bir renk dediğim gibi işte dergilik ...hani bakarızda içimiz gider ya o türden. girdik çıktık suya ayrılmak gelmedi içimizden ama dönüş yoluna geçmek gerek, gene gerilmeye:)
hem Mordoğan'lılar hem Karaburun'lular yollarının yapılmasını istemiyorlarmış Çeşme otobanına bağlayalım demişler ama isteyen kabul eden yok!!çünkü fazla kimsenin gelmesini istemiyorlarmış... haklılar aslında bambaşka bir cennet, yolu düzgün olsa hiçbir şey kalmaz... denizde pet şişeler, etrafta naylon torbalar ,çiğdem kabukları, meyve kabukları ,diğer çöpler... en azından oranın halkı temiz bakmışlar koylara fazla gidilemediğinden belkide … yolu bana göre değil ama deniz ,süper ve ötesi resim için ,yaşamak için izmir'e gelmeyeceksen yaşamak için ideal, çok güzel çokk..
işte böyle bir yaz sezonunu daha bitirdik, kış sezonu başlıyor... hazan mevsimi, yapraklar sararacak yollara dökülecek... Etraf bambaşka bir renge bürünecek... hazan mevsimini ,babam çok sever başka bir renge bürünür oda .. Benim ruhumu sıkabiliyor ama ağaçlar, yapraklar, renkler çok büyüleyici... Doğa, uykuya hazırlanıyor. yazın çoşkusundan, kışın tembelliğine geçiyor ...güzel şey mevsimler ,ama ilkbahar ve yaz değişmez favorim ..içim kıpır kıpır daha bir mutlu ruhum :P yeni bir sonbahar ve ardı kış mevsimi bizi bekliyor ,umarım yeni sezonda hep mutlulukları ve sevinçleri paylaşırız sıcacık bir kahve keyfinde...
sevgiler..
kelebek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder