12 Mayıs 2009 Salı

duygu karmaşası




sizin de içiniz içinize sığmıyor mu bu aralar? Benim öyle! bir muzurluk,bir şımarıklık
allah sonumu hayır etsin...herkez beni seviyor diye dolanıyorum ortalıkta:)) seviyorlar mı?? evet,evet,evet...ah ah bahar bunların sorumlusu,alıp başımı gidesim var,her bahar olduğu gibi...aklımı başımdan alıyor, bu bahar benim:P insanın yeniden doğası geliyor... bakıyorum insanlar çıkıyor kabuklarından,kışın kasvetinden,etrafımızda olan o kadar tatsız şeye inat! Genede inadına güzel etraf...aşıklar ortalık yerde suratlarında, muzip bir gülümseme...parklar çocuk sesleriyle çınlıyor,güneş daha bir güzel doğuyor,batıyor...havada en güzel çiçeklerin koku festivali...bende de şımarıklık diz boyu,şükür ki allah'ın sevgili kuluyum etrafımda şımarabileceğim insanlar var,yoksa!duman olurdu halim...
işte böyle şımarıklıklar ertelensin...hayat son sürat akmaktayken, güzel güzel haberler alıyorken keyfime diyecek yok ...ondan bu içim içime sığmama durumları.boşverdim beni mutsuz edebilecek herşeyi, bana ulaşmalarına izin vermiyorumm vee böyle çok daha mutluyum... mutluluğu ancak biz istersek elde edebiliriz ki ,bunu artık çok iyi öğrendim...doğumgünüme az kaldı, bir yaş daha büyüyorum akıllandım mı?? hayır:P
gene kaldığım yerden,insanlara güvenip onları kendim gibi bilmeye devam ediyorum..öğreneceğim ,azimliyim...onlar ben değiller, hiç olmadılar bu inat niye??
amaaa yeni bir 365 gün daha başlıyor ve bu 365 gün içerisin de herkezi kendim gibi bilmek yok! Duvarlar daha kalın artık,içeri girmek zor...gidenler arkasından gitmek yok,giden gider ve umarım mutlu olur gittiği yerde...hayat!sana kaldırıyorum kadehimi, yanıbaşımızdakilerin şerefine....
sevgiler..
kelebek:)

10 Mayıs 2009 Pazar

baharrr







Bahar geldi ve hava da yeniden yeşermenin kokusu var. her taraf bu kokularla dolu ,artık yürüyüşler daha keyifli. çiçek, böcek derken kısın kabusundan uyanıp ,baharın büyüsüne kapılıp keşfetme vakti ...her bahar ayrı bir büyü benim için, yaz çocuğu olduğumdan mıdır nedir? hiç sevmiyorum kış aylarını. bir tembellik, bir huysuzluk kaplıyor bünyemi. pembe gözlüklerimi çıkarıp atıyorum bir kenara ve hiçbir şey mutlu edemiyor beni. oysa bahar ve yaz öylemi ya! bir muzurluk, bir heyacan kaplıyor bedenimi... sanki bahar dalları ,ruhum da açıyor... müzikler açılıyor son ses, kitaplar daha bir keyifli ve yeni heyecanlar mutluluk verici ...yeniden yaşadığını hissetmek silkelenip kendine gelmek, baharrr seviyorumm senii:) bugün balkonumu düzenledim biraz lalelerim açıyor ortancalar son sürat yeşermekte sümbüller bir sonraki bahara tekrarlanmak üzere uykuya geçmiş bulunuyorlar. geçen sene ortancalar süperdi bilenler bilir:D bu sene de lalelerr geldi sarı, pembe bir sürü lalem var ve balkonum bu sene, daha güzel olma yolun da ilerliyor ve bahar bana mutluluk veriyor...
arkadaşım telefon açtı bugün 'gel hadi dışarısı çok güzel' ikiletirmiyim ?anın da kapının önünde buluverdi beni ...girne 'den çıktık sahile bisikletlerle, allahım hava nasıl güzel, mis gibi hanımelleri kokuyor... deniz, dümdüz üstün de yem çıkaran balıkçıların tekneleri irili ufaklı, güneş parlak hafif bir esinti mis gibi bahar... neyse çenemiz düşmüş zaten bizim, konuşa konuşa mavişehir de bulduk kendimizi,.benim favori bir yerim var burun da, salaş bir balıkçı kahvesi...balık ekmeği süperdir tavsiye ederim. şehrin için de sayfiye yeri edası ile kimsenin bilmediği bir mola yeri... ağlarını düzenleyen balıkçılar, denize açılanlar, denizden gelenler bir karmaşa insana iyi gelen... bir çok kişiyi götürdüm ben oraya, orda olmayı sevdiğimden ama artık, çok insan tarafından keşfedilmiş o sakinliği yok gene de süper... denizin için de gibisiniz tam uçta. önünüzde balıkçı tekneleri ,deniz ,ördekler, tavuklar ,kazlar hepsi denizin üstün de... dışarda,ayağınızın altın da ,yediğiniz balık ekmekten haklarını istercesine ve çok garip hayvanlar, ne verirseniz yiyorlar ördeklere balık bile yedirmişliğim vardır fazla oburlar... hepsi besili tabii, herkez onları besleme telaşın da... kedileri hiç saymıyorum zaten, hepsi garfıeld edasında 'buraların hakimiyeti bizde' der gibi gerim gerim geriliyorlar... işin ilginci hiçbiri birbirine dokunmuyor, hepsi kendi havasın da... geçen gidişim de pelikan sürüsü vardı mesela, her hayvanı görebiliyorsunuz bugün de ölü bir vatoz suyun üstüne vurmuştu, ilk defa görüyorum yakından ölüydü, ama oldukça ilginçti... neyse verdik yüzümüzü güneşe ,nasıl güzel geldi kışın kasvetinden sonra... hele durmadan yağan yağmurların ardından, gerçi hiç şikayetçi değilim yağmurlardan. hem çok severim özellikle, yağmurda yürümeyi hem de geçen seneki susuzluktan sonra ilaç gibi geldi kavuştu toprak sevdalısına.... geçen sene ayrı düşmüşlerdi, bu sene hasret giderdiler bol bol ...bizede yeşilin keyfini sürmek kaldı:)işte böyle baharın gelmesiyle bende keyiflendim, kendime gelmeye başladım herşey daha bir güzel görünmeye başladı gözüme,hoşgeldin içimin baharı gönlümü yeşillendirdin iyiki geldin...
sevgiler
kelebek...

9 Mayıs 2009 Cumartesi

küçük bir mucize



bugün,çok parlak ışıl ışıl birgün...bir arkadaşımın bebeği olucak ve biz bu haberi çok uzun zamandır bekliyoruz:) çok güzel parlıyor güneş,tüm kuşlar haberin heyecanıyla cıvıl cıvıl...tüm olumsuzluklara,tüm kötü haberlere rağmen küçük bir mucize gerçekleşiyor...aslında büyük hem de çok büyükk...bir heyecan serüveni başlıyor,yeni bir masal yazılacak...neye benzeyecek,nasıl olucak?? ah ah çok güzel olucak herşey...
hoşgeldin hayatımıza güzel bebek,ne iyi yaptın gelmeye karar vermekle...

sevgiler..
kelebek:)

8 Mayıs 2009 Cuma

hayat


olmuyor, olmuyor yazma perilerim beni terketti... yazmak için uğraşsam da yazamıyorum... derken bu satırlar dökülüyor beyazlığın üstüne.etrafımdaki mutsuz insan topluluğuna yenileri ekleniyor durmadan ve ben seyrediyorum umutsuzca. neden? diye sormadan duramıyorum neden insanlar istedikleri hayatı yaşayamıyorlar? niye hep birşeyler erteleniyor, bişeylerden sonra olmalı yaşamak... hayat ertelenmeyecek kadar kısa değil mi?? insan mutlu olduğu sürece daha kolay yaşamaz mı? niye zorlaştırıyoruz hayatı kendimiz ve etrafımızdakiler için ?? böyle sorularla uğraşıyorum bu aralar nedenler, nasıllar? kırk tilki kırkının da kuyruğu birbirine değmiyor...zor iş yahu! yaşamak zor, hayatta kalmak, mutlu olmak, mutlu etmek çok zorr...
etrafta bu ara hep kötü haberler var,hastalıklar,sıkıntılar allah beterinden saklasın isyan gibi gelmesin ama ne bileyim işte bir umutsuzluk kapladı içimi aslın da bahar geldi! ve ben mutluyum yada mutlu olmaya zorluyorum kendimi... bir mucize istiyorummmmm trafikte hep yeşil ışığa denk gelmek gibi, seneler sonra duymadığım bir sesin kulağımda yankılanması gibi küçük mucizeler... ama mutlu olmamı sağlıyacaklar biliyorum,yeni bir sayfa açılacak ve gülmek için yeniden bahaneler bulacağım ...
yarın yeni birgün değil mi? sevdiğim şehrim de, sevdiğim insanlarla beraberim.sağlığım yerin de ve sevdiklerimin de... güzel arkadaşlarım var ne dediğimi ne anlattığımı anlayabilen saf saf suratıma bakmayan...o zaman! gene de mutlu olmak için bahaneler var. gene de mutlu olmalı herşeye, herkeze inat...boşver be gönlüm! takılma sen gene bir şeye ,bırak tilkilerin kuyrukları değsin birbirine... bırak insanlar ne yapmak istelerse yapsınlar, nasıl mutlu olacaklarsa öyle yaşasınlar sana ne, kime ne? mutsuzluğu sen kendin yaratırsın unutma...ör gene duvarlarını oku sen kitabını kötülük niye? sen mutlu değilmiydin kendi dünyan da?? ol yine! erteleme hayatı bırak aksın gitsin zaman, zaman yıkar herşeyi yıkar gider, berrak bir su akıntısının tazeliği gibi...bak gene açıyor çiçekler ,uğur böcekleri uçuşuyor herkeze uğur getirmek istercesine ...bak kuşlar nasıl cilveleşip kur yapıyorlar dinlesen gene duyacaksın, gene göreceksin, görmeyi bildiğin sürece etraftaki güzellikleri... bazen bir bebeğin gülümsemesi bazen bir kedinin esnemesi tembel tembel bazen de küçücük bir papatya demeti ...boşver be gönlüm !hayat herşeye rağmen, inadına yaşamaya değer...
yarın yeni birgün... yarın güneş farklı doğmayacak ama, daha bir parlak olacak. belki sen görmek istediğin yönüyle göreceksin dünyayı ...ya kuşların cıvıltısıyla uyanıp miskince keyifle gerineceksin yatağın da yada gene mutsuz uyanacaksın sabah oldu diye tercih senin. mutlu olup olmama hakkı sende, sen yapacaksın tercihini... mutlu olmama hakkınından vazgeç bence sen mutluluğu seç ve gör bak güneş gene pırıl pırıl parlayacak ve sen gene mutlu kalkacaksın yatağından...
boşver be gönlüm...

kelebek...